Posts

Showing posts from May, 2021

İnferno 14 Kızgın Kum

Image
  Memleket hasretiyle, yerden çalı çırpı toplayıp Artık sesi kesilmiş olan ruha verdim. İkinci halka ile üçüncü halka arasındaki sınırdaydık, Bu vadide yeşillik yoktu, Etrafımızdaki orman, karanlık ormandı. Bulunduğumuz yer, kızgın çöl kumuyla kaplıydı. Cato’nun bir zamanlar ayak bastığı yer gibi (Libya) Bunu okuyanlar, Tanrı’ nın nasıl intikam aldığını anlayıp korkacaklardır. Önümüzde ağlamakta olan pek çok çıplak vardı, cezaları derece, dereceydi. Bazıları sırt üstü yatmış, yere çökmüş; Bazısı da durmaksızın hareket halindeydiler. En geniş gurup dolaşanlardı; Yerde sırt üstü yatanlar, en küçük guruptu, ama bunların dili çözülmüştü. Nasıl bir cezaya maruz kaldıklarını anlatmak istiyorlardı, Üzerlerine ateş yağmaktaydı.   Ateş taneleri, rüzgârsız havada Alplere yağan kar taneleri gibiydi. Büyük Iskender‘in,  Hindistanın sıcak yerlerinde gördüğü, Ordularının üzerine yağan, alev gibiydiler. Hani yangını söndürmek ve söndüğünden em...

Anahtar

Image
  Aşağıdaki Bölüm Tevrat'ın Yeşaya (İsaah) kitabının 22. kısmı. O zamanın sarayını anlatıyor. Hristiyanlıktaki iki anahtar tabiri de buradan geliyor.  Hazreti Davut, Hazreti İsa'dan bin sene evvel yaşamış bir peygamber, ve Yahudilerin Kralı diye biliniyor. Kudüs şehrine eskiden Davut şehri deniyormuş. Şehirdeki en eski yerleşim alanı bu isimle anılıyor. Tevratta İsraillilerin tarihi, kralları devlet adamları anlatılıyor. Hazreti İsa'da Kudüs'te yaşamış, onlara gelmiş bir peygamberdi. İncil'in pek çok yerinde Tevrat'ta geçen olaylarla veya simgelerle bağlantılar vardır. Hazreti İsa'nın havarisi Aziz Peter'a kendisinden sonra kiliseyi emanet ettiği söylenir. PEter kaya anlamına geliyor esasında Simon olan ismini Hazreti İsa Peter -Kaya olarak değiştirmiş, kilisenin üzerine inşa edileceği kaya olarak anlaşılmış mecazi olarak. Roma'da Aziz Peter kilisesi var. Papalar Peter'ın halefi sayılıyor. Yeruşalim'e İlişkin Peygamberlik 22  Görüm Vadisi...

İnferno Kanto 13

Image
  İnferno Kanto 13 Ağaçlar Pietro  della Vigna Nessus daha karşı kıyıya varmamıştı ki; kendimizi yol iz olmayan bir ormanda bulduk. Sık ağaçlık orman, Cehennem’in kırık tabanından yukarı, kıvrılarak çıkıyordu. Yapraklar, yeşil değil, karaydı; Dalları birbirine dolanmış, sağlıksızdı. Meyvası elma değil zehirdi... Toskana’daki ormanlardan daha çetrefildi. Ustamın eserinde, Aeneas’ ı kovan ve kötü kehanette bulunan cadılar buradaydı.   Kanatları geniş, ayakları pençe, koca göbekleri tüylerle kaplı ama boynu, yüzü kadın şeklinde; Ağaçların üzerine tünemiş, karga gibi ötmekteydiler. Ustam, “İkinci halkadayız , Kavrulmuş kuma varıncaya kadar, ağaçların arasından yürüyeceğiz.” Burada çok değişik şeyler göreceksin; dikkatli bak! Öyle ki; bana olan güvenin sarsılabilir, gördüklerin karşısında.” dedi.   Korkunç çığlıklar duyuyordum, hemen sesin nereden geldiğini görmek için etrafıma bakındım; Ama kimseyi göremedim Çığlıklar karşısında ...