İNFERNO KANTO 18
Günah Çukurları
Cehennemde Malebolge denen bir yer vardır;
Etrafı kara taşlarla çevrili. Tam ortasında çok derin çok geniş bir kuyu;
Yeri geldiğinde anlatacağım. Değişik bölümleri, birbirlerine köprülerle
bağlıdır.
Kayaların üzerinde Geryon‘ un sırtından indik.
Rehberim sola dönerek, yola koyuldu.
Aşağıda acı çeken ruhlar; yeni kişiler, yeni işkenceler ve
Daha önce görmediğimiz, hepsi de siyah, şeytanlar vardı.
Günahkarların hepsi çıplaktı. İki taraftan, bize doğru geliyorlardı.
Roma' da Jübile yılında; hacıların rahat geçmesi için
Köprünün üzerinde yol ikiye ayrılmıştı, bir taraf, Saint Peter kilisesine
doğru;
Bir tarafta Giordano dağına doğru ilerlemekteydi, onun gibi.
Her yerde boynuzlu şeytanlar, kırbaçlarıyla bu günahkarların arasında
yürüyor;
Arkalarından ittiriyordu.
Kırbaç şaklatılınca, nasıl da hemen adımlarını sıklaştırıyorlardı.
Hiç kimse ikinci kırbacı beklemiyordu! Yürürken bu ruhlardan biri gözüme tanıdık geldi:
"Seni daha önce görmüş olmalıyım" dedim ona. Durdum dikkatlice baktım yüzüne
Bu arada kibar rehberim beni bekledi, hatta biraz geriye dönüp, bu ruhla konuşmama müsaade etti.
Ona baktığımı gören zavallı ruh, yüzünü saklamaya çalıştı benden.
"Gözleri yerde, başı öne eğik yürüyen hatırladım seni, Bolonyalı Venedico!
Ne oldu, niye buradasın sen?”
"Konuşmaya pek istekli değildim ama yaşayan birinin sesini duyunca,
Konuşmam gerektiğini anladım.
Güzel Jezabel’i, Marki ’nin zevk ü sefası için satan benim.
Hâlâ anlatırlar hikayesini. Burada sonsuza kadar ağlayacak olan, çok Bolonyalı var.
Açgözlülüğümüz ve öfkemiz meşhurdur bizim."
Konuşurken sırtında bir kırbaç şakladı: "Yürü!" dedi Zebani,
"Yürü ulan, pezevenk! Burada satacak kadın yok! Oyalanma!"
Döndüm, rehberimin yanına vardım.
Birkaç basamak yukarı çıktık, karşı çukura gitmek için bir köprüden geçtik.
"Biraz durup, buradakilere bakalım, bunların yüzünü daha
görmedin" dedi ustam.
Buradakilerde kırbaç zoruna yürüyorlardı.
"Bak bir kral geliyor!" dedi Virgil; "Çektiklerine rağmen, gözyaşı
dökmemiş belli,
Jason, Cehennem‘de bile kral gibi yürüyor
Cesareti ve tuttuğu öğütlerle, Altın Post' u almıştır.
Sonra Venüs' un tavsiyesi ile kocalarını öldüren kadınların yanına,
Lemnos adasına düşmüştür yolu.
Orada tatlı diliyle Hypsipyle' yi yoldan çıkarmıştır
Onu hamile bırakıp terk etmiş, başkalarına gitmiş.
Medea'nın da öcü alınır burada.
Kadınlara kötülük yapan, onları kandıranların hepsi kırbaç altındadır.
Burada anlatacaklarım bu kadar."
Kayadan kayaya atlayarak, bir başka köprüye ulaştık;
İniltiler geliyordu. Bunlar kendi kendilerini
tokatlıyor;
Öfkeden burunlarından soluyorlardı. O çukurdan
buhar çıkıyordu.
Pislik kokusuyla birlikte onların üzerini kaplıyor,
Benim de burnumun direğini kırıyordu. Lağımdı. İnsanlar pislik içindeydiler.
Papaz sınıfından mı, yoksa sade vatandaş mı, kim oldukları
anlaşılmıyordu.
Öylesine boka batmışlardı. "Hey sen!" dedi, biri bana
"Ne bakıyorsun? Başkalarına baktığından daha çok, bana bakıyorsun!”
"Seni saçın kuruyken görmüştüm. Lucca’lı Alex! Tanıdım
seni." Dedim.
"Lanet olası yağcılık yüzünden buradayım" dedi. "Dilim yağ çekmekte pek
mahirdir."
Virgil, "Biraz eğil de, aşağıda pisliğin içinde kendini kaşımakta
olan kadına bak,
Thais isimli orospudur. Memnun musun?" diye soran aşığına
"Hem de nasıl" demiştir.“
Bunları gördükten sonra, oradan uzaklaştık...
YORUM
Dante ve Virgil sahtekarların bulunduğu Cehennem
çukuruna inerler. Kötülük çukurları diye adlandırılan bu kısım uçurumun
dibidir. Buranın zebanisi siyah şeytanlardır. Dante’nin beyazlar partisinden
rakiplerinin ise siyahlar partisinden olduğunu düşünürsek siyah vurgusu
kinayelidir.
Burada daha çok kadınlara kötülük yapanlar
cezalandırılır. Kendi kız kardeşi Jezabel'i Marki‘yle birlikte olması için ikna
eden Bolonyalı da buradadır, mitolojik kahramanlardan Jason da. Çapkınlık
yapan, kadınları kandırıp, hamile bırakan, sonra da ortadan kaybolan kuvvetli
bir kral.
Kendi gücünü kötüye kullanan veya kendi çıkarı için kız kardeşini satan Bolonyalı Venedico örneğinden başka, yağcılık yapanları da görüyoruz. Bu ruhların hepsi pisliğe batmış durumdadırlar. Dante burada aşağılayıcı bir dil kullanır çünkü işlenen günahlar da mide bulandırıcıdır. En son Thais den bahsedilir o da sevgilisinin kendisine hediye olarak gönderdiği erkek köleyi fazlaca övmüştür.
Jübile Yılı:
1300 yılında Katoliklerin affedilmeleri için,
Papa Boniface Jübile yılı ilan ediyor. 1299 Noel'inde Roma' ya gelen hacıların
isteği üzerine. O sene günahlardan kurtulmak için Avrupa nın her yerinden
inanalar Roma’ ya geliyor oradaki kiliseleri özellikle Aziz Paul ve Aziz Peter
kiliselerini gezip dua ediyorlar. Çok büyük bir kalabalık oluyor. Köprüler
gidiş ve geliş olarak, ortadan ikiye ayrılıp trafik düzenleniyor.
Dante İlahi Komedya' yı 1300 yılından
başlatıyor. Yani yukarıda yeryüzünde bunlar olurken ona benzer bir kalabalıkta
Cehennem 'de mahşeri kalabalığı yaşıyor.
Jübile adetinin aslı Tevrat'a dayanıyor.
Eskiden Yahudilikte 15 senede bir özel af yılı oluyormuş; dargınlar barışıyor,
köleler azat ediliyor, borçluların borcu siliniyor, günahkarlar Tanrı'dan af
diliyor ve bütün günahların affedileceğine inanılıyormuş.
Jason
“Jason and the Argonauts” ismiyle filmi de
yapılmış olan, Yunan efsanesindeki Kral Jason. Kral
olabilmesi için Yunanistan'dan Gürcistan'a deniz yoluyla giderek altın postu getirmesi gerekiyor.
Altın post nedir?
Eskiden altın madenlerinde çıkan suyu süzmek
için tahtadan bir kanal yapıp altına kuzu postu döşerlermiş. Madenden gelen
altın tozları bu posta yapışır, daha sonra post kurutularak üzerindeki altın
tozları bir yere silkelenir toplanırmış. İhtimal, bu altın post onu simgeliyor.
Jason 'ın hikayesinde pek çok kadını kandırıp terk etmesi yer alıyor. Onun için o da burada cezalandırılanlar arasında ama kral olduğu için gene de dik
durmaya çalışıyor.
Alessio:
Lucca'lı bir asilzade yağcılığıyla tanınıyor.
Comments
Post a Comment